Back to top

#Örgütlenme Özgürlüğü

#Örgütlenme Özgürlüğü

Örgütlenme özgürlüğü hakkı, kolektif olarak hareket etmek için resmi ya da gayrıresmi bir gruba katılma hakkıdır. Bu hak bir grup kurma ve/veya bir gruba katılma hakkını kapsar. Diğer taraftan, bir gruba katılmaya zorlanmama hakkını da içerir.

Kuruluşlar tanımı sivil toplum örgütlerini, klüpleri, kooperatifleri, hükümet dışı kuruluşları, siyasi partileri, sendikaları, vakıfları ve hatta online toplulukları kapsar. Örgütlenme özgürlüğünden faydalanması için bir kuruluşun kayıtlı olması gerekmez. Herkesin örgütlenme hakkı vardır. Devletler  ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer görüşler, uyruk veya toplumsal köken, mülk, doğum ya da başka herhangi bir statüye bağlı belli bazı grupların bu hakkı kullanmasını kısıtlayamaz. Tek istisna örgütlenme hakları uluslararası hukuka uygun biçimde yasal olarak kısıtlanabilen silahlı kuvvetler ve polis gücü mensupları için geçerlidir. Devletler kuruluşlar için çalışabilecekleri bir ortam tesis etmek ve sürdürmek için olumlu adımlar atmakla yükümlüdür. Devletler örgütlenme özgürlüğü hakkının özgürce kullanılmasını gereksiz yere engellemekten kaçınmalı ve kuruluşların mahremiyetine saygı göstermelidir. Örgütlenme özgürlüğü grupların fonlara ve kaynaklara erişim hakkını da içerir.

Uygulamada, insan hakları savunucularının örgütlenme hakları birçok ülkede kısıtlanıyor. Bu kısıtlamalar bazen belli konularda ya da belli bölgelerde çalışma yasağından eziyetli bir kayıt prosedürüne, grupların kayıt yaptırmamasını suç olarak kabul etmeye kadar bir yelpazede, mevzuat gereği olabiliyor. Bazen de kısıtlamaların sebebi, yasaların ilgili makamlarca uygulanmasına bağlı olabiliyor - kayıt başvurusunun keyfi olarak reddedilmesi ya da STK'ların siyasi saiklerle denetim ve yaptırımlara maruz kalması gibi.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin Ekim 2010'da kabul ettiği 15/21 no.lu kararda şunlar yer alıyor:

  • Herkesin barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakkına sahip olduğunu ve hiç kimsenin bir kuruluşa ait olmaya zorlanamayacağını doğrular;
  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarının medeni ve siyasi hakların ve ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tam olarak kullanılması olduğunu kabul eder;
  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarının bireylere, diğerlerinin yanı sıra, siyasi görüşlerini ifade etme, edebi ve sanatsal uğraşlarla ilgilenme olanağı sağlayan, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu kabul eder; ve
  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarının kısıtlanmadan kullanılmasının, yalnızca uluslararası hukukun, özellikle de uluslararası insan hakları hukukunun izin verdiği kısıtlamaların uygulanabileceğininbu hakların eksiksiz kullanılması için vazgeçilmez olduğunu kabul eder.

BM İnsan Hakları Konseyi barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarının teşvik etme ve koruma taahhüdünü 21/16 no.lu karar (Ekim 2012) ve 24/5 no.lu kararı (Ekim 2013) yeniledi. BU kararlarda, diğerlerinin yanı sıra şu maddeler yer alıyor:

  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarının kullanılmasını mümkün kılan ve kolaylaştıran yeni bilgi ve iletşim teknolojilerinin rolünün önemini ve tüm Devletlerin İnternete erişimi teşvik etmesi ve kolaylaştırmasının ve tüm ülkelerde medya ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesini amaçlayan uluslararası işbirliğinin önemini tekrarlar;
  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin ve sivil toplumun, barışçıl, müreffeh ve demokratik toplumlar kurmada vazgeçilmez olan ve -şeffaflık ve hesap verebilirlik yoluyla da dahil olmak üzere- iyi yönetişim için önemini kabul eder;
  • İnsanların hayatlarını etkileyen yönetişimin süreçlerinde sivil toplumun aktif katılımının yaşamsal öneminin farkında olduğunu beyan eder;
  • Devletlere, tüm bireylerin, çevrimiçi ya da çevrimdışı, seçimler bağlamında olanlar dahil ve azınlık veya aykırı görüş veya inancı destekleyenlerin, insan hakları savunucularının, sendikacıların ve göçmenler dahil bu hakları kullanmak ve savunmak için çalışan diğer herkesin barışçıl toplanma ve örgütlenme haklarını tam olarak koruma ve saygı gösterme ile barışçıl toplanma yükümlülüklerini ve barışçıl toplanma ve örgütlenme haklarının özgürce kullanılmasına getirilecek her türlü kısıtlamanın uluslararası insan hakları hukukundan doğan yükümlülükleriyle uyumlu olması sorumluluğunu hatırlatır;
  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarının ihlal edilmesinden duydukları kaygıları dile getirir;
  • Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarınınsivil toplum için önemli rolünü vurgular ve sivil toplumun Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerinin gerçekleşmesinde kolaylaştırıcı bir rol oynadığını kabul eder.