Göç İzleme Derneği ve dört üyesinin mal varlıkları Bakanlık kararıyla donduruldu
Front Line Defenders, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı’nın, Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) ile derneğin eski başkanı Songül Köse ve çalışanları İlyas Erdem, Mehmet Zana Kibar ve Halit Karahan’ın malvarlıklarını dondurma kararını kaygıyla karşılamıştır. 31 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bu karar dernek ve insan hakları savunucularının "PKK/KCK terör örgütü ile bağlantılı" oldukları iddiasına dayandırılıyor. Front Line Defenders, 30 Eylül 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e gönderdiği mektupta duyduğu endişeyi dile getirerek kararın gerekçesini kamuoyuyla paylaşmasını istedi ancak henüz bir yanıt alamadı.
Front Line Defenders, Göç İzleme Derneği’nin eski ve mevcut yöneticileri ile çalışanlarının “terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla yargılandığı ve Şubat 2024’te sonuçlanan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını ve derneğin tüzel kişiliğine yönelik "PKK/KCK terör örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet gösterdiği" iddiasıyla açılan Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki fesih davasını yakından takip etmekte.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan ve tüm sanıkların ayrıntılı mali işlemlerini içeren kapsamlı bir raporun bulunduğu İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davasında tüm sanıklar beraat etti ve karar savcılığın itiraz etmemesi üzerine kesinleşti. Göç İzleme Derneği'nin feshi ile ilgili dava ise halen devam ediyor. Bir sonraki duruşma 25 Aralık 2024 tarihinde görülecek.
Front Line Defenders terörün finansmanının önlenmesi gerekçesiyle Bakanlık tarafından malvarlıkları dondurulan dört insan hakları savunucusunun terör üyeliği suçlamasından Şubat ayında beraat ettikleri dikkate alındığında malvarlıklarının dondurulması kararının hukuki bir gerekçeye dayanmadığından ve İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına rağmen alındığından endişe duymaktadır. Öte yandan, Göç İzleme Derneği’nin mal varlıklarının dondurulması kararı ise, dernek aleyhine açılan dava halen devam ederken alındığı için erken alınmış bir karar olarak görünmektedir.
Maliye ve Hazine Bakanı'nın kararı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından onaylandıktan sonra, dört insan hakları savunucusunun malvarlıkları dondurulmuş; banka hesapları ve emekli maaşları bloke edilmiş, kredi kartları ve hatta toplu taşıma kartları iptal edilmiştir. Bu durum, onları neredeyse sivil ölüme mahkûm etmiştir. Hak savunucularının yaptıkları itiraz ise hâlâ karara bağlanmayı beklemektedir.
Front Line Defenders, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı ile Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı gerekçeli kararın kamuoyuna açıklanması çağrısını yinelemektedir. Zira kararın gerekçesiz olması yapılan işlemin keyfi görünmesine yol açacak ve BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi'nin adil yargılanma hakkına ilişkin 2’nci maddesine, örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 5(b) maddesine ve kaynaklara erişim hakkını koruyan 17’nci maddesine aykırılık teşkil edecektir.
