Hanifi Barış tutuklandı

12 Şubat 2019’da,  İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, sosyal medya paylaşımları sebebiyle ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ile suçlandığı davada Hanifi Barış’ı 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum etti. Hükmün açıklanması geri bırakıldı. Buna göre, Hanifi Barış beş yıl boyunca kasten yeni bir suç işlemediği takdirde açıklanması geri bırakılan hüküm uygulanmayacak ve kamu davasının düşmesine karar verilecek. Mahkeme, ayrıca Hanifi Barış hakkındaki adli tedbir ve yurtdışı çıkış yasağının da karar kesinleşene kadar devam etmesine karar verdi.

İnsan hakları alanında da çalışan bir avukat ve akademisyen olan Hanifi Barış, 2016  tarihli “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı barış bildirisinin de imzacılarından biridir. Hanifi Barış, 4 Temmuz 2018 günü akşam saatlerinde 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Savcılık sorgusunda kendisine yöneltilen “terör propagandası” suçlamalarına temel olarak özgün yorumlarını katmadan bazı yabancı ve Türkçe haber sitelerinden paylaştığı haber gönderileri gösterilmişti. 23 Temmuz 2018'de İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın Hanifi Barış'a karşı hazırladığı iddianameyi kabul ederek Hanifi Barış'ın tutukluluğunun devamına karar vermişti. İki aydan uzun bir süre tutuklu kalan Hanifi Barış 18 Eylül’de tahliye edilmişti.

İnsan hakları savunucusu ayrıca, aynı sosyal medya paylaşımları sebebiyle kendisi aleyhine cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan savcılık soruşturması kapsamında 12 Aralık 2018 tarihinde savcılıkta ifade vermişti. Savcının soruşturmanın gidişatı hakkında hala karar vermesi bekleniyor.

Front Line Defenders, Hanifi Barış’ın sosyal medya paylaşımları sebebiyle hapis cezasına mahkum edilmesinden ve Türkiye’deki insan hakları savunucularına karşı süregelen yargısal tacizden büyük endişe duymaktadır. Özellikle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun Türkiye’deki hak savunucularının, insan hakları faaliyetlerine son vermeleri için bir tehdit unsuru haline geldiğine inanılmaktadır. Front Line Defenders, Türkiye’deki yetkililere, insan hakları savunucularının yargısal tacizine derhal son verme çağrısında bulunmaktadır.

6 Kasım 2018 tarihinde, Hanifi Barış, sosyal medya paylaşımları sebebiyle kendisi aleyhine cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla savcılık soruşturması açıldığını öğrendi. İnsan hakları savunucusu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 26-28 Kasım tarihleri arasında ifade vermeye çağrıldı. Hanifi Barış ifadesi alındıktan sonra tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Kendisi aleyhine aynı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “terör propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan dava hala devam etmektedir.

Hanifi Barış insan hakları alanında da çalışmış bir avukat ve akademisyendir. İnsan hakları savunucusu, daha önce hapis cezasına çarptırılan bir vicdani retçiyi temsil etmiş ve yine aynı davada müvekkilinin kendisini Kürtçe savunma hakkını savunmuştu. Hanifi Barış ayrıca Ocak 2016’da yayımlanan Barış Bildirisi’ni imzalayan “Barış için Akademisyenler” arasındadır.

Hanifi Barış, 4 Temmuz günü akşam saatlerinde 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Savcılık sorgusunda kendisine yöneltilen “terör propagandası” suçlamalarına temel olarak özgün yorumlarını katmadan bazı yabancı ve Türkçe haber sitelerinden paylaştığı haber gönderileri gösterilmişti. 23 Temmuz 2018'de İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın Hanifi Barış'a karşı hazırladığı iddianameyi kabul ederek Hanifi Barış'ın tutukluluğunun devamına karar vermişti. İki aydan uzun bir süre tutuklu kalan Hanifi Barış 18 Eylül’de tahliye edilmişti.

Front Line Defenders Hanifi Barış aleyhine cumhurbaşkanına hakaret suçlmasıyla savcılık soruşturması açılmasından büyük endişe duymakta ve suçlamaların, Hanifi Barış’ın en temel haklarından biri olan ifade özgürlüğü hakkını sosyal medya üzerinden icra etmesi ve insan haklarına ilişkin meşru faaliyetlerinden kaynaklandığına inanmaktadır.

23 Temmuz 2018'de İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın tutuklu avukat ve akademisyen Hanifi Barış'a karşı hazırladığı iddianameyi kabul etti ve Hanifi Barış'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Mahkeme ilk duruşma tarihini 18 Eylül 2018 olarak belirledi. Hanifi Barış, 4 Temmuz günü sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanmış ve terör örgütü propagandası yapmak ile suçlanmıştı. Kendisi yaklaşık 10 gündür tecrit altında tutuluyor.

Hanifi Barış insan hakları alanında da çalışmış bir avukat ve akademisyendir. Kendisi Ocak 2016’da yayımlanan Barış Bildirisini imzalayan “Barış için Akademisyenler” arasındadır. Hanifi Barış Türkiye’da 2003 ile 2009 ve 2011 ile 2012 yılları arasında avukatlık yapmış ve özellikle 2012 yılında gönüllü olarak avukatlığını üstlendiği vicdani ret ve anadilde savunma hakkına dair dava ile gündeme gelmiştir.

23 Temmuz 2018'de İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın Hanifi Barış'a karşı hazırladığı iddianameyi kabul etti ve Hanifi Barış'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Mahkeme tutukluluğun devamı kararını "sanığın üst, eşya ve mesken aramaları sonucu ele geçirilen bir takım dijital materyallerle ilgili incelemenin tamamlanmamış ve adli bilişim raporlarının henüz düzenlenmemiş" olması gerekçesine dayandırdı. Ancak Hanifi Barış hakkında herhangi bir şekilde üst, eşya veya mesken araması yapılmamış olup kendisine ait herhangi bir dijital materyal de ele geçirilmemişti.

4 Temmuz 2018 tarihinden beri tutuklu bulunan Hanifi Barış, kaldığı koğuşun değiştirilmesi talebiyle Temmuz ayının ortalarında bir dilekçe sundu ve dilekçe hakkında kesin karar verilene kadar ayrı bir bölümde tutulacağı belirtildi. Hanifi Barış o zamandan beri, yaklaşık 10 gündür, tecrit altında tutuluyor. Koğuşta kaldığı sırada bahçeye çıkma hakkı 12 saatken şu anda tek başına tutulduğu bölümde yalnızca 1 saat bahçeye çıkmasına izin veriliyor.

Hanifi Barış, 4 Temmuz günü akşam saatlerinde 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Savcılık sorgusunda kendisine yöneltilen suçlamalara temel olarak özgün yorumlarını katmadan bazı yabancı ve Türkçe haber sitelerinden paylaştığı haber gönderileri gösterilmişti. Paylaşılan haberlerin içeriklerine yer verilmezken haber başlıkları ve haber gönderilerinin içerdiği fotoğraflar suçlamalara dayanak olarak gösterilmişti. Hanifi Barış’ın sosyal medyada paylaştığı haberler yoluyla "terör örgütü propagandası" yaptığı iddia ediliyor.

Front Line Defenders Hanifi Barış’ın süregelen tutukluluğundan ve "terör örgütü propagandası yapma" ile suçlanmasından büyük endişe duymakta ve suçlamaların Hanifi Barış’ın en temel haklarından biri olan ifade özgürlüğü hakkını sosyal medya üzerinden icra etmesi ve insan haklarına ilişkin meşru faaliyetler yürütmesinden kaynaklandığına inanmaktadır.